Subscribe
Login
0 Yorum
Akne, genellikle yüz, sırt ve gövdede meydana gelen ve o bölgelerdeki yağ bezlerinin aktivitesinden kaynaklanan sivilcelerdir. Başlıca ergenlik aknesi ve erişkinlik aknesi (25 yaşından sonra) olmak üzere 2 ayrı dönemde görülmektedir. Aknelerin hafif, orta ve şiddetli tipleri vardır.
Ergenlik döneminde çoğalan yağ salgısı kıl yapısı ve yağ bezlerinde birikerek komedon adı verilen siyah veya beyaz noktaları oluşturur. Cilde sürülen yağlı kremler, terleme, makyaj gibi etkenler ve uygun temizleyicilerin kullanılmaması gözeneklerin tıkanmasına neden olur ve tıkanan gözeneklerde biriken bakteriler sivilcelere yol açar.
Tedavi aknenin şiddetine göre düzenlenir. Eskişehir akne tedavisinde her hasta birbirinden farklı olduğu için tedavileri de birbirinden başka olur. Tedavi ortalama 2-4 ay gibi sürede yanıt vermektedir. Günümüzde akne tedavisinde başlıca 4 yöntem izlenmektedir.
Hafif ve orta dereceli aknelerde içerisinde antibiyotikler benzoil peroksit, retinoid, tretinoin, izotretinoin, adapalen bulunan ürünler kullanılabilir.
Dermatoloğun uygun bulduğu durumlarda tetrasiklin, eritromisin veya azitromisin grubu antibiyotikler 2-6 ay arası kullanılabilir.
Genellikle şiddetli aknelerde yada antibiyotik tedavisine cevap alınamayan durumlarda etkili olan A vitamini türevi bir ilaçtır. İzotretinoin tedavisi çok etkili olmasına rağmen çeşitli yan etkileri bulunmaktadır. Bunlardan en sık görüleni, cilt kuruluğu özellikle dudak kuruluğu meydana gelir. Fakat tüm yan etkiler ilaç kesildiğinde ortadan kaybolur. Tedavi öncesi ve tedavi sırasında karaciğer testlerine ve kan yağlarına düzenli olarak bakılmalıdır. Doğurganlık dönemindeki genç kadınlarda ilaç kullanmadan önce, tedavi sırasında ve tedaviden sonraki 1 ay gebelik testi yapılmalıdır. Tedavi esnasında en az 2 doğum kontrol yöntemi ile korunmalıdır.
Bazı hastalarda oral kontraseptif ilaçlar, lazer, radyofrekans ve fototerapi ile ilgili aknede başarılı sonuçlar bulunmaktadır. Tedavide en önemli noktanın, hekimle uyumlu olup, verilen önerilere uymak olduğu unutulmamalıdır.
Güneş ışınları akneyi hafifletebilmektedir. Ancak güneş koruyucu kremlerin yağsız olması gerekir ve direkt güneş altında durulmamalıdır. Çünkü bu durum ciltte lekeye sebep olabilir.
Akne tedavi edilmezse yeniden tekrarlar, psikolojik stres yaratır ve kalıcı izler bırakır. Bu nedenle aknelerin mutlaka bir dermatoloji uzmanı tarafından tedavi edilmesi gerekir. Akne tedavi süresi hastanın durumuna göre değişir.
Akne ile karaciğer bozukluğu arasında bir ilişki yoktur.
Aknede genetik bir yatkınlık söz konusudur. Ailesinde şiddetli akne sorunu olan bireylerde daha sık görülür.
Akne ile tükettiğimiz gıdalar arasında direk bağlantı bulunamamıştır. Ancak son zamanlarda, kandaki şekeri hızlı yükselten gıdaların, insülin ve bazı hormonların hızla yükselmesine neden olduğu ve bu şekilde akneyi tetiklediği gösterilmiştir. Akneyi tetikleyen gıdalar; çikolata, patates, beyaz ekmek, şeker, fast food gıdalar, yağda kızartma, hazır meyve suları ve krakerlerdir. Bu tür gıdaların aşırı miktarda alınması tavsiye edilmemektedir.
Akne 25 yaşından sonra başladıysa, adet düzensizliği, kilo artışı, çene, karın ve meme başı çevresinde aşırı kıllanma şikayetlerinden birkaçı varsa hormon bozukluğu ve polikistik over hastalığı açısından değerlendirme yapılmalıdır. Adet döneminde akne şikayeti artabilir, bu hormonların neden olduğu doğal bir süreçtir.
Akneyi sıkmak kurcalamak kesinlikle önerilmez. Kurcalanan aknede iltihap yayılabilir, iz kalma riski artar. Ancak doktor gözetiminde komedonlar temizlenebilir, apseler boşaltılabilir.